Görmüş geçirmiş hatta ermiş bir dede ile konuşurken sordum;
- Dede ailenin başı kadın mı dır, erkek mi?
- Erkek başt ır.
-Peki kadın nedir?
-Kadın boyundur, başı nereye isterse oraya çevirir...
20.2.07
19.2.07
Farklı bir tasarım,farklı bir bakış - SU SAATİ-
The ChronArte Canna
Su saati, ne kadar farklı geliyor değilmi, adı kadar tasarımıda farklı.bu saat şöyle çalışıyor: herbir tüp 1 saati ifade ediyor ve hertüp önce 2 sonra 3 parçaya ayrılıyor. aynı normal kullandığımız saatlerdi gibi. orta nokta saatin yarıya geldiğini gösteriyor. Aralardaki diğer noktalar ise , 10,20,40 ve 50 geçeyi ifade ediyor. resimdeki saat şu anda yaklaşık 8:38 ü gösteriyor. 12 saat tamamlandığında( tüm borular dolduğunda) sistem tüm boruları boşlatıyor ve ikinci 12 saat başlıyor.
bu sistemde acaba saat 9:38 mi yoksa 8:38 mi diye düşünülebilir ki saat 8:38 bence .
neden mi: düşünün tüm borular boş, gün yeni başladı ne dicez 00:00.
ilk boru yarıya geldi, gün 30 dk ilerledi saat kaç : 00:30 . yani tüpün altında yazana ,üstteki miktarı eklemiyoruz ( 1:30 yanlış olur.) yani saat 9:38 değil, 8:38. 8 tüp dolmuş ( 8 saat geçmiş) 9. saattende 38 dk geçmiş oluyor.
birde şöyle düşünün tüm tüpler dolu, saat kaç : 11:59 yada 00:00
normal şartlarda 12:30 yoktur eğer 24 ssatlik dilim kullanmıyorsak. hani ingilizler 1:20 pm yada 1:20 am diyorya işte onungibi.
bu arada eeğerkine öğleden önce ve sonra için farklı renklerde sıvı kullanırlırsa sistem dahada güzel olabilir : D
farklı renk seçenekleride aşağıda.
farklılıklara bayılıyorum. imkanım olsa bu saati alırdım.Bana hediye alacaklara duyurulur,böyle farklı şeyler olabilir :D :D
kaynak:http://www.chronarte.ch/Englisch/Canna/Canna_Clocks.htm
14.2.07
Sevgili, En Sevgili,Ey Sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların
dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım
Salome\'nin Belkıs\'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın
bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca\'da Emirgan\'da
Kandilli\'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar
vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların
dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım
Salome\'nin Belkıs\'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın
bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca\'da Emirgan\'da
Kandilli\'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar
vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
11.2.07
ÜDS 2006 mart ve ekim
ÜDS 2006 mart ve ekim dönemi soruları ve cavapları
MART (A KİTAPÇIĞI) | ||
ALMANCA | FRANSIZCA | İNGİLİZCE |
Fen Bilimleri | Fen Bilimleri | Fen Bilimleri |
Sağlık Bilimleri | Sağlık Bilimleri | Sağlık Bilimleri |
Sosyal Bilimler | Sosyal Bilimler | Sosyal Bilimler |
Cevap Anahtarı | Cevap Anahtarı | Cevap Anahtarı |
EKİM (A KİTAPÇIĞI) | ||
ALMANCA | FRANSIZCA | İNGİLİZCE |
Fen Bilimleri | Fen Bilimleri | Fen Bilimleri |
Sağlık Bilimleri | Sağlık Bilimleri | Sağlık Bilimleri |
Sosyal Bilimler | Sosyal Bilimler | Sosyal Bilimler |
Cevap Anahtarı | Cevap Anahtarı | Cevap Anahtarı |
7.2.07
Sâdi Şirazi
-"Akıllılar istedikleri şeyi, akılsızlar başkalarının istediğini öğrenir. "
-"Sen kendinle başa çıkamayınca, senin gibi aciz düşmana kim ehemmiyet verir? "
Sâdi Şirazi
kelam-ı kibar
"Küçük şahsiyetler; kişilerle uğraşır. Vasat şahsiyetler; olaylarla uğraşır. Büyük şahsiyetler; fikirlerle uğraşır. "
kelam-ı kibar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)