Bu Blogda Ara

1.11.09

120


Muhakkak izlenmesi gereken bir film. Atalarımızın fedakarlığını biz birşeyleri hazır bulan nesil çok çabuk unutuyoruz. Yaşları 12 ile 16 arası olan (bize göre daha oyun çağında) 120 çocuk ve vatan için yaptıkları... Şuursuz yetiştirdiğimiz çocuklarımız ve sınav maratonu ile 6. sınıftan liseye kadar kendi sınavından başka birşey düşünemez hale getirdiğimiz çocuklarımız...


Onların suçu yok, Biz nasıl yetiştiriyoruz ona bakalım. İşten güçten, eve gelincede televizyondan okumaya, çocuğu ile ilgilenmeye vakit bulamayan baba, işten gelince yemekti, temizlikti, sonra da televizyona dalan çocuğu sadece büyütmek olarak görmek zorunda kalan anne, sadece öğretim yapıp eğitim yapamayan öğretmen, magazinden, yarışmadan kopamayan medya...



1914 yılı Haziran ayı...


O günler, ülkemizin büyük toprak kayıpları ve milyonlarca insanımızın da büyük perişanlıklar yaşamasına neden olan Balkan Harbi’nden henüz kurtulduğumuz günlerdir, yaralarımızı sarıp ülkemizi feraha çıkartmaya çalıştığımız barış günleridir.


İşte o günlerde henüz hayatının baharındaki Münire (Özge Özberk), lise müdürü olan babası Cemal öğretmen (Emin Olcay), kendisinden sadece birkaç yaş küçük olan iki erkek kardeşi Mehmet ve Mustafa’dan oluşan ailesiyle Van’da mesut ve mütevazı bir hayat yaşamaktadır ve nişanlısı Süleyman Teğmen (Cansel Elçin) ile çok yakında evlenecektir.


Fakat bu mutlu günler çok sürmez, Ağustos 1914’te Avrupa’da 1’nci Dünya Harbi’nin başlamasıyla birlikte ülkemizde de seferberlik ilan edilir. Varını yoğunu ordusu emrine veren halk, çocuklarını da askere gönderir, Süleyman Teğmen de cepheye gider.

Kasım 1914’te Rusların taaruzu ile harp ülkemize de sıçrar, Sarıkamış Harbi’nin başlamasıyla birlikte çatışmalar daha da yoğunlaşır. Sınır bölgesinde harp etmekte olan ve Süleyman Teğmen’in de yer aldığı Jandarma Tümeni’nden o günlerde Van’a gelen acil bir telgraf, süratle cephane yetiştirilmediği takdirde harbin ve Van şehrinin tehlikeye gireceğini bildirmektedir.
Ancak o günlerde Van karlar altındadır, hele şehrin dışında kar yüksekliği iki metreyi bulmakta, hayvanlar karlı dağları yürüyememekte, kağnı vs arabalar ise hiç işlememektedir. Yapılacak tek şey, cephaneyi 100 kadar yayanın sırtında nakletmektir. Ancak, şehirde resmî görevliler dışında, ihtiyarlarla kadınlardan başka çokaz sayıda “eli tüfek tutan erkek” kalmıştır; onlar da “TAŞNAK ÇETELERİ”ne karşı şehri ve ailelerini korumak için şehirde kalmak zorundadırlar... Akla gelen her çareye başvurulur, neticede, eğer kabul ederlerse bu yükü öğrenci çocuklarla göndermekten başka yapacak bir şey olmadığına karar verilir.


120 Tane kahraman çocuk yola koyulur. Fakat geriye 40 tane çocuk gelir. Bu kahramanlık destanı karlarla birlikte eriyip gider. Dönenlerinse sadece 22si hayatını sürdürebilir.

İlgili Yazılar

Related Posts with Thumbnails