Bu Blogda Ara

20.9.14

Tefal Clipso+Precision

Tenceremi kullanmaya başladım. Tarifleri tek tek uyguluyorum.

İlk söylediğim sözler:
  • Gerçekten hızlı, söylediği zamanda pişiyor y
  • Niye ben yıllardır erteleyip duruyormuşum alma işini, ah benim salak kafam :(
  • Hıım bu kapak temizliği biraz iş :( - ne demek istediğimi aşağıda yazacağım.
  • Evet evet 6lt iyi oldu ama benim birde bir küçüğe de ihtiyacım var. Birinde çorba, birinde yemek. Diğerini de fissler mi alsam :P, bakalım hangisi daha iyiymiş (Burada bir ön incelemem mevcut).
  • 6 dk da sebze yemeği  mi olur ya!. patates, kabak, mantar içeren yemeğimde patateste kabakta çok bile pişti yani. 4dk yeter sanki :D 
Denediğim tarifler:
  • Kitaptaki tarife göre pırasa yaptım, gerçekten süperdi. Eşimde bende çok beğendik.
  • 10 dk mercimek çorbası daha ne olsun.
değerli takipçilerim zaman zaman ayrıntılı yorumlar eklenecektir.

11.9.14

Düdüklü Tencerede Tefal mi Fissler mi

İnternetten baya bir araştırma yaptım. Genelde fissler'den daha memnun insanlar.

Ancak fisslerin sadece son modelleri akıllı saat içeriyor ve fiyatları da daha pahalı.
Ayrıca fissler vitavit edition yada comfort modellerine hiç bir magazada bulamadım. Elimle dokunup gözümle görmek istedim ama bulamadım.

Ayrıca Fisslerin distribütörü ERTEK için şikayetler duydum, en iyisi hiç bulaşmayayım dedim. Birde burda fisslerin basınç oluşturmada sıkıntılı olduğu için baya şikayet yazılmış. Bende yanşsız biriyimdir, beni bulur bozuk tencere diye vazgeçtim.

Ben de sonun da Tefal Clipso+precision aldım. Zamanla artı ve eksilerini yazacağım.
Aslında 2 programlı acticook modelini düşünüyordum ancak tefalin resmi satış sitesinde ve magazalarında bu model kalmamış. Mağaza çalışanları acticook kalkmış, onun yerine Clipso+Precision geldi dediler.

Alışverişimi kliksa.com'dan yaptım. En ucuz orda idi. 289+3.90 kargo, toplam 293 TL ye geldi bana. Siparişi gece 01 gibi verdim ertesi gün öğeleden sonra tencerem evimdeydi. Süper hızlı gönderi ve uygun fiyatla kliksa gönlümü çaldı.
http://www.kliksa.com/urun/tefal-clipso-plus-precision-duduklu-tencere-6-lt/901998065

Buradan clipso+Precision için yorumlarıma bakabilirsiniz: http://cetinz.blogspot.com.tr/2014/09/tefal-clipsoprecision.html

2.9.14

İletişimi Doğru Yönetmek- Ertan Acar- Radikal

Bugün radikalde okuduğum Ertan Acar'ın iletişimi doğru yönetmek başlıklı yazısından iki bölümü sizlerle paylaşmak istedim.

Bir iletişim faaliyetinin doğru yönetilmesi, hedef kitlelerde amaçlanan davranış ve algı değişikliğinin şekillenmesi iletişim faaliyetinin omurgasını oluşturan dilin doğru kullanımına bağlıdır


Yanlış Kullanılan Deyimler

Bir de dilimize yanlış yerleşmiş deyimler var. Onlara birkaç örnek vermek gerekirse; mesela, “Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz” deyimi. Sözün gerçeğinde “anne” değil, Bağdat yakınlarında bulunan “Ane Uçurumu”ndan bahsetmektedir. “Yar” sözcüğü de küçük uçurum anlamındadır. Ama biz onu, “insanı en çok seven varlık annesidir” şeklindeki bir anlamda kullanıyoruz.

Diğer bir örnek “Ava giden avlanır” deyimidir. Burada anlatılmak istenen ava giden kişin av olabileceği değildir. Atasözünde tembellikten kaçınılması öğütlemekte ve sadece ava giden kişilerin avlanabileceği vurgulanmaktadır. Yani sadece ava gidenler avlanabilir evde oturup yatanlar değil.

Dilimize yerleşen “Göz var nizam var” şeklinde bir deyim vardır. Aslında bu deyimin doğrusu “Göz var izan var” şeklindeki kullanılmalıdır. İzan; anlayış, anlama yeteneği manasındadır. Nizam ise düzen ya da kural anlamındadır.

Yine “Haydan gelen huya gider” deyimi... Genelde çaba harcamadan kazanılan bir şeyin kolay kaybedileceği gibi düşünülür. Ancak gerçeği “Hayy'dan gelen Hu’ya gider” anlamındadır. Doğrusu; “Allah'tan gelen Allah'a gider”dir.

Bir başka yanlış kullanılan deyim ise “Eşşek hoşaftan ne anlar” deyimidir. Doğrusu; “Eşşek hoş laftan ne anlar” olmalıdır.

Yanlış kullanımı en yaygın olan deyimlerden biri de “Aptala malum olurmuş” deyimidir. Doğrusu; “Abdal'a malum olurmuş”. Buradaki abdal, akıl yürütme kabiliyeti olmayan değil, ermiş manasındadır. Yine “Su küçüğün söz büyüğün” deyimi de sık sık yanlış kullanılan deyimlerdendir. Olması geren ''Sus küçüğün söz büyüğün'dür'. Yani yaşı küçük olan, yaşça büyük ve tecrübeli kişinin karşısında ileri geri konuşmamalıdır manasında kullanılmaktadır.
Son olarak anlamı dışında yanlış kullanılan deyimlerden biri de “Zürafanın düşkünü beyaz giyer kış günü” deyimidir. Aslında buradaki zürafa bizim bildiğimiz zürafa değil, zerafetine önem veren kişi anlamındadır.

Marka İsimlerinde Yerelliğin Etkisi

Küresel markaların faaliyet gösterdikleri ülkelerde yürüttükleri iletişim ve reklam faaliyetlerinde o ülkenin yerel dilini kullanmada o ülkedeki yerel markalardan daha fazla hassasiyet göstermelerindeki en önemli neden de budur. Çünkü bu sayede daha kolay benimsenir, kabul görür ve pazar yaratırlar…

İletişim faaliyetini sürdürdüğünüz ülkenin ya da çevrenin diline hakim olamaz oradaki kitle ile kendinizi özdeşleştiremezseniz, ticari faaliyetinizin fiyaskoyla sonuçlanacağını söylemek yanlış olmaz.

Bu sadece hayata geçireceğiniz iletişim faaliyetleri için değil bulunduğunuz çevrede markanızı seçerken de böyle. Nitekim bunlarla ilgili dünyada alınmış pek çok ders var.
  • Bunlara bir göz atmak gerekirse; yıllar önce Fransa'da "Cue" isimli bir diş macunu piyasaya süren Colgate ilk akla gelen örneklerden biri. "Cue" markalı diş macunu hala piyasada mı bilmiyorum ama "Cue", Fransa'da kötü bir ün yapmış pornografi dergisinin ismiydi mesela.
  • Reebok yaşadığı örnek de pek geride kalır değil. Reebook, İngiltere’de 1997'de bayan koşu ayakkabısı Incubus'u piyasaya sürdüğünde bir pazarlama fiyaskosu yaşadı. Çünkü “Incubus” kadınlara uyurken tecavüz eden bir mitoloji kahramanının adıydı.
  • Pazarlama tarihinde en çok bilinen iki örnekten biri Ford'un “Pinto” modelinin Brezilya'da istenilen satış rakamlarına ulaşamamasıdır. Çünkü Brezilya'daki argoda “pinto” sözcüğü "küçük erkek organı" anlamına geliyordu ve bunu raf eden Ford tüm arabalarındaki “Pinto” markasını söktürdü ve "At" anlamına gelen “Corcel” ismini yazdırarak modeli kurtardı.
  • Bu alanda otomotiv dünyasında en çok bilinen ikinci örnek ise Mitsubishi’nin başına gelendir. Mitsubishi 4x4 aracının model adını İspanya'da değiştirmek zorunda kaldı. Çünkü Adını Arjantin’in Patagonya bölgesine özgü pampa kedisinden alan Pajero, İspanyolca’da mastürbasyon anlamına geliyordu ve marka “Pajero” markasını burada “Montero” olarak değiştirdi. Bu nedenle araç, İngiltere’de de her ihtimale karşılık “Shogun” olarak pazarlandı.
  • Almanların sanayi ve ev tipi temizlik makinelerinin markası "Fakir"in Türkiye'deki fakir haneleri hedeflediğini söyleyebilir misiniz?
  • İlk nalbur hipermarketimiz Alman orijinli "Götzen" sizce neden Türkiye'de adını Tekzen olarak değiştirmiş olabilir?

KLAVYE ÜRETIR, FARE TÜKETIR


Okumaktan zevk aldığım hatta neden bu kadar az yazıyor diye şikayet ettiğim bir bloğun sloganı.



Hastalardan Öğrendiklerim, bir doktorun, hastaları ile arasında geçen konuşmaları güzel resimlerle besleyip yazdığı bir blog. Ayrıca her yazıyı bir müzik ile süslüyor dokotorumuz.

Her yazıda hayatın içinden gerçekler diyorsunuz.

Takip etmenizi tavsiye ederim.


İlgili Yazılar

Related Posts with Thumbnails